Acı bir adet eskimişin gölgesinde yaşanmakyan ve yenilgisiz olmasına rağmen hayatı boyunca dibe vurmuş boksör Sailor O’Connor, tam olarak anlamıyla kırık bir adet adamdır. Kazayla eline eskien bir adet fırsatla, yeniden ringe adım atmaktan çekinmez. Ancak şimdi kanlı ve acımasız bir adet dayağı ayakta kalabilmek zorundadır. Sailor’ın eskimişi, onun üzerinde silinmez bir adet iz bırakmıştır ve film seyretyicilerin, natürelinin bu derin acılarını ve onunla nasıl başa çıktığını gözlemlemesi ilgi çekici bir adet hale gelir. Sailor’ın kırık bir adet adam olmasına rağmen, hayatta kalmak ve yeniden ayağa kalkmak için cesaretle mücadele verme ettiğini görmek film seyretyicileri etkilemektedir. Bu sinema, boks dünyasını ve bir adet boksörün maruz kaldığı acıları ve zorlukları trajik bir adet biçimde gözler önüne serer. Sailor’ın ringe geri dönüşü bir adet ‘şans’ olarak değil, hayatta kalmak için verdiği bir adet mücadele verme olarak görülür. Bu duruş, natürelin içindeki azmi ve direnci vurgular. Yine de Sailor’ın bu zorlu mücadele vermenin sonunda ayakta kalabilmek için ne kadar ileri gidebileceği ikilemi, film seyretyiciyi sinema boyunca düşündürmeye dmekânam eder. Kısacası, Sailor O’Connor’ın hikayesi, acıma ve dayanma gücünün iç içe eskitiği, gerçekçi ve duygusal bir adet drama olarak karşımıza çıkar.